Peygamberler-Tarihi--Hz. İdris

Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--



Dördüncü kat semâdadır. Kitabımız Kur'ân-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerdendir. Sit Aleyhisselâm'ın torunlarındandır. Asıl adı Ahnûh ya da Hanûh'tur. Kur'ân-ı Kerim'de adı İdris diye bildirilir. Kendisine hem peygamberlik, hem hikmet ve hem de sultanlık verildiği için ''Müselles bin-Ni'me'' (kendisine üç nimet verilen) de denilmiştir. Babasının adı Yerd, annesinin adı da Berre ya da Esvet'tir. Mısır'ın Münif adı verilen bölgesinde ya da Bâbil'de doğduğu rivâyet edilmektedir. Kendisine otuz sayfa (forma) kitap verildi. Diri olarak göğe kaldırıldı.

Hz. Âdem (a.s) ve Hz. Sit (a.s)'dan sonra insanlar madden ve mânen bozulmuşlardı. İdris Aleyhisselâm, içinde yaşadığı, Kâbil'in çocuklarından bir topluma peygamber olarak gönderildi. Her türlü kötülüğün, isyân ve günâhın işlendiği, yoldan çıkmış bu topluluğa, Allah'a iman etmeleri gerektiğini sabırla anlattı. Cebrâil (a.s) dört kez gelerek Allahü Teâlâ'nın yasaklarını ve emirlerini bildirdi.

Hz. İdris, kavmine, kendinden sonra gelecek peygamberleri ve Hz. Muhammed'in özelliklerini bildirdi. Kendinden sonra gelecek olan Nûh tûfânını ve son peygamber Muhammed Aleyhisselâm'ı bütün ayrıntısıyla anlattı. Peygamber olduğunu kanıtlayan birçok mûcizeler gösterdi. Fakat kendisine kavminden pek az kişi itâat etti, pek çoğu ise karşı geldi.

Hz. İdris, bunun üzerine, yaşadığı Bâbil'den Mısır'a hicret etti. Kendisine inananlarla birlikte buraya yerleşti. Yüce Allah ona yetmiş iki dilde konuşmayı nasip etti. Her kavmi kendi diliyle hak dine çağırdı. Savaş âletleri yapıp, kâfirlere karşı cihâd etti. İnsanlara şehirler kurmak sanatını ve idârecilik bilimini öğretti. Yüz şehir kurdu. Bunların en küçüğü, Diyarbakır yakınlarında bulunan Rehâ şehridir. Her millet de, ondan öğrendikleri bu kurallara göre kendi bölgelerinde pek çok şehirler kurdu. İnsanlara diğer çeşitli bilimleri de öğretti. Pekçok kişiye hikmet ve matematik dersleri verdi. Fen bilimleri, tıp ve yıldızlarla ilgili ince ve derin konulardan söz etti. Yüce Allah ona göklerin bileşimlerini, nelerden meydana geldiklerini, yıldızlar hakkında derin bilgileri, yılların sayısını ve hesâp bilimini öğretti. Ayrıca Hz. İdris, kavminin insanlarına kalem ile yazı yazmayı, iğne ile dikiş dikmeyi öğretti. Öğrettiği ilimler, Yüce Allah'ın bildirmesi ile oldu. Yoksa insanoğlunun zekâsı ve aklı, sâdece araştırma yoluyla bu bilgilere ulaşamazdı. Eski Yunanlılar ve daha sonra gelen birçok filozoflar, fizik, kimyâ ve tıb bilgilerini, Hz. İdris'in kitâbından aldılar.

Hz. İdris, uzun yıllar insanlari hak dine çağırdı. Dünyanın meskûn alanlarını dört bölgeye ayırıp, herbirine birer vekil atadı. Bir süre sonra Aşûre gününde göğe (semâya) kaldırıldı.



Hz. İdris, ağaçlardaki yaprakların sayısını bilirdi. Duâ ederken de (Bi adedil-evrâk) ''Ağaçların yaprakları kadar'' diye tesbih ederdi. Yıldızlara âit ilmi iyi bilirdi. Kavmini imâna çağırdığı zaman, yıldızların durumu ve diğer özel hâllerini açıklamasını istediler. İdris (a.s.) bunu ayrıntılı olarak cevapladı, yıldızların bütün durumlarını anlattı. Bu yüzden ''nücûm ilmi Hz. İdris'ten kalmıştır" denilir. Melekler gruplar halinde onun ziyâretine gelerek görünürlerdi. İdris, her birinin adını, görevini bilirdi. Havada uçup giderlerken melekleri görürdü. Gökteki bulutlara dağılmalarını emrettiğinde dağılırlar ve hatta dile gelip onunla konuşurlardı. Bunlar Allah'ın Hz. İdris'e verdiği mûcizelerdi.


Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--

Stumble Upon Toolbar

Hiç yorum yok:

Cep Telefonunuza İçerik Ekleyin: