Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--
Yeryüzünde yaşadığı hayatının sonlarına doğru, ölüm meleği Azrâil aleyhisselâm, Hz. İdris'i ziyâret etti. Hz. İdris, Azrâil'e: ''Bir anlık benim rûhumu al.'' dedi. Bunun üzerine Yüce Allah, Azrâil'e; ''Onun rûhunu al!'' diye vahyetti. Azrâil de onun rûhunu aldı. Sonra Allah, Hz. İdris'in rûhunu iâde etti. Hz. İdris, Azrâil'e; ''Beni semâlara götür. Cennet'i ve Cehennem'i göreyim.'' dedi. Allah, Azrâil'e onu semâya götürmesini vahyetti.
İdris'e önce Cehennem gösterildi. Daha sonra Cennet'e götürüldü. Hz. İdris Cennet'e girince, dışarı çıkmak istemedi. Kendisine; ''Neden çıkmıyorsun?'' diye sorulduğunda, şöyle cevap verdi: — «Yüce Allah, 'Her nefis ölümü tadacaktır' buyurmuştu. Ben ölümü tattım (Azrail'den bir an için ruhumu almasını istediğimde)... Yine Yüce Allah, 'Herkes Cehennem'e uğrayacaktır' buyurmuştu. Ben de oraya uğradım... Yüce Allah, 'Onlar oradan (Cennet'ten) hiç çıkmayacaklardır.' buyurmuştu. İşte ben de bunun için, Cennet'ten çıkmak istemiyorum.» dedi. Bunun üzerine Allah, Azrâil'e vahyedip, İdris'in Cennet'te kalmasına izin verdiğini bildirdi. Hz. İdris böylece Cennet'te kalmış oldu.
Bu konu, Kur'ân-ı Kerim'in Meryem sûresi 57. âyetinde meâlen; ''Biz onu yüksek bir mekâna kaldırdık.'' şeklinde bildirilmiştir. Tefsir âlimleri bu ayetteki ''yüce mekân'' sözü ile kastedilenin, peygamberlik ve Allah'a yakınlık mertebesi veya Cennet yahut altıncı, ya da dördüncü kat semâ olduğunu bildirmişlerdir. Nitekim Buhâri ve Müslim'de bildirilen hadiste, peygamberimiz Hz Muhammet Mirâca çıktığı zaman, Hz. İdris'i dördüncü kat semâda gördüğünü bildirmiştir.
İdris aleyhisselâm diri olarak göğe (semâya) çıkarılınca, onu çok sevenler, bu ayrılığın acısına dayanamadılar. Onu hep hatırlamak için, bir resmini yaptılar. Daha sonra gelenler de, bu resmi tanrı sandılar, çeşitli heykeller yapıp taptılar. Böylece putperestlik ortaya çıktı.
Hz. İdris'in hikmetli sözlerinden bazı örnekler:
''Dostlar arasındaki gerçek sevgi, içinde bir çıkar sağlama veya kendisinden bir zararı def etme düşüncesi taşımayan sevgidir.''
''İnsanda bulunan en faziletli cevher, akıldır. Sâhibini pişman etmeyen en kıymetli şey, sâlih ameldir.''
''Câhil, mertebesi yüksek olsa da, basiret ehlini aşağı görür.''
''İyi niteliklerin en üstünü, kızgınlık hâlinde doğruluktan şaşmamak, sıkıntı hâlinde cömertlikten vazgeçmemek ve cezalandırmaya gücü yettiği hâlde affetmektir.''
''Akıllı kişinin rütbesi yükseldikçe, alçak gönüllülüğü artar.''
Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder