Peygamberler-Tarihi--Hz. Nuh

Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--


İdris Aleyhisselâm diri olarak göğe (semâya) çıkarılınca, onu çok sevenler, bu ayrılığın acısına dayanamadılar. Onu hep hatırlamak için, bir resmini yaptılar. Daha sonra gelenler de, bu resmi tanrı sandılar, çeşitli heykeller yapıp taptılar. Böylece putperestlik ortaya çıktı.

İnsanların putlara tapmaya başlamasından sonra, gün geçtikçe aralarında, fitne, zorbalık, ahlâksızlık, zulüm gibi kötülükler artarak yayıldı. Hz. Nuh, İdris Aleyhisselam'ın göğe çıkarılmasından sonra yolunu şaşıran bu insanlara peygamber olarak gönderildi. Nuh o zaman 50 yaşında idi. Yıllarca insanları dine çağırdı, putlara tapmaktan vazgeçirmeye çalıştı ve Allah'a ibadet etmelerini söyledi.

Ama Hz. Nuh'a kendi oğlu Yam (Ken'an) bile iman etmedi. İnsanlar ona inanmadıkları gibi, hatta alaya alıp işkence bile ettiler: «Andolsun ki Nuh'u elçi olarak kavmine gönderdik. Dedi ki: Ey kavmim ! Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur. Doğrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum» (A'raf, 59). Hz. Nuh, yaptığı çağrılara uymadıkları için insanlara beddua etti: «(Rabbim!) Sen de bu zalimlerin ancak şaşkınlıklarını artır» (Nuh, 24). Allah da bundan sonra Nuh Aleyhisselam'a, bir gemi yapmasını söyledi: «Gözlerimizin önünde ve vahyimiz (emrimiz) uyarınca gemiyi yap ve zulmedenler hakkında bana (bir şey) söyleme ! Onlar mutlaka boğulacaklardır!» (Hud, 37).

"Nuh Tufanı"

Üç katlı olduğu rivayet edilen Nuh'un gemisinin yapımı bittiğinde, büyük Nuh tufanı başladı. Güçlü yağmurlarla birlikte denizler taştı ve her yer su oldu. Hz. Nuh, sayısı 80 kişi kadar olan inananlar ile birlikte, gemiye bindi. Nuh gemiye, dünyadaki her hayvan cinsinden birer çift aldı (erkek ve dişi). Oğlu Ken'an'ı da gemiye almak istedi, ama o binmek istemedi. Çünkü hâlâ bu sel felâketinin, babasının bildirdiği, bütün canlıları yok edecek büyük tufan olduğuna inanmıyordu. "Beni sudan koruyacak yüksek bir tepeye, bir dağa sığınırım" dedi ve Nuhun gemisine binmedi. Ama, hemen büyük bir dalga onu alıp boğdu. Allah da Hz. Nuh'un bu oğlu için af dilemesine karşılık: «(...) Ey Nuh ! O asla senin ailenden biri değildir. Çünkü onun yaptığı, kötü bir iştir. Öyleyse, hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme.(...) » (Hud, 46) buyurdu.

Sular dağları aştı, bütün insanlar ve hayvanlar telef oldu. 150 gün geçtikten sonra Allah: «Yere, suyunu çek; göğe: ey gök sen de yağmurunu tut» buyurdu ve bunun üzerine yağmur durdu, sular çekildi. Gemi bir dağın zirvesine oturdu (Bu dağ, bazı rivayetlere göre Irak'taki Cudi dağı, diğer bazı inanışlara göre de, Türkiye'deki Ağrı dağıdır). Böylece tufan sona ermiş oluyordu.

Gemide de zaten bilinen bir yemek yapmaya yetecek kadar erzak kalmamıştı. Çeşitli yiyeceklerden azar azar vardı. Nuh Aleyhisselam'a inanıp kurtulan, gemideki insanlar aç oldukları ve indikleri dağda da yiyecek olmadığı için, Nuh'un emri ile ellerinde kalan bütün yiyecekleri birleştirdiler ve böylece ilk defa Aşure yemeğini yaptılar.

Nuh'tan sonraki insanlar, onun üç oğlu Sam, Ham ve Yafes'ten ürediği için, Hz. Nuh'a “ikinci Adem” de denir. Nuh Aleyhisselam'ın 1000 yaşına kadar yaşadığı söylenir, ama Kur'an-ı Kerim'de: «Andolsun ki biz Nuh'u kavmine gönderdik de o bin yıldan elli yıl eksik bir süre yanlarında kaldı.(...)» (El-Ankebut, 14) deniyor. Hz. Nuh, marangozların ve gemicilerin piri kabul edilir, çünkü geminin yapımı sırasında, bu işleri Allah'ın yardımıyla ilk defa o yapmıştır.


Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--Peygamberler-Tarihi--

Stumble Upon Toolbar

Hiç yorum yok:

Cep Telefonunuza İçerik Ekleyin: